9 Aralık 2011 Cuma

kısa bir ara

herkese merhaba, aşureden sonra yine sayfamı güncellemede geç kaldım. resimden de anlaşılacağı üzere kısa bir tatile çıktık. bilgisayarımı açmaya yeni fırsatım olduğu için şimdi yazabiliyorum. döndükten sonra detayları ve resimleri paylaşacağım. herkese mutlu, güzel ve keyifli hafta sonu olmasını diliyorum.

5 Aralık 2011 Pazartesi

aşure zamanı

herkese mutlu, bereketli, güzel bir hafta olmasını diliyorum. malum bugün neredeyse tüm evlerde tatlı mis kokulu bir telaş var. bugün aşure günü, her yerden mis gibi tarçın ve karanfil kokularının geldiği anne ellerinin değdiği lezzetli aşurelerin piştiği gün.

biz küçükkken aşure günü, sabah evdeki aşure kokusuyla uyanırdık. anneciğim daha sabah bizler evden çıkmadan pişirmiş olurdu aşuresini. belkide küçüklüğümden gelen bir alışkanlık olarak ben de sabah erkenden pişiriyorum aşuremi.

hepinizin aşure günü mübarek olsun. evlerimizin bolluk bereket dolsun, bu güzelliklerden çevremizdeki herkesin faydalanması dileği ile afiyet olsun...

malzemeler:
  • yarım kg. buğday
  • 1 su bardağı nohut
  • 1 su bardağı kurufasulye
  • 1 çay bardağı pirinç
  • 100 gr kuru kayısı, yıkanmış ve ufak ufak doğranmış
  • 50 gr. kuş üzümü
  • 100 gr. çekirdeksiz kuru üzüm
  • 100 gr ufak ufak doğranmış kuru incir
  • 1 kg. toz şeker 
  • 10 - 15 adet karanfil

  • hazırlanışı:
    1. bir gece öncesinden ayıklayıp yıkadığım buğdayı ve pirinci büyükçe bir tencereye alıp bir taşım kaynatıp altını kapatıyorum ve sabaha kadar bu şekilde bekletiyorum.
    2. sabah akşamdan suya koyduğum nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlıyorum ve sularını süzüyorum. daha sonra düdüklü tencereye alta nohutu üzerine de fasulyeyi döküyorum. 1 kepçe toz şeker serpiyorum ve üzerini geçmeyecek kadar su ekletip düdüklü tencenin kapağını kapatıyorum. kaynamaya başladıktan sonra 15  dak. kadar pişiriyorum.
    3. diğer taraftan buğdayı ateşe koyuyorum ve arada karıştırarak kaynamasını bekliyorum. pişen nohutu ve fasulyeyi ekliyorum. kaynamakta olan aşureye şekerini de ilave edip sürekli karıştırarak erimesini sağlıyorum.
    4. bir cezvede kaynattığım karanfillerin suyunu aşureye ekliyorum.
    5. başka bir tencerede ufak ufak doğradığım kuru incir, kayısı ve üzümlerin üzerine 2-3 kepçe kadar şeker döküyorum ve üzerlerini geçmiyecek kadar su koyup rengi berraklaşıncaya dek kaynatıyorum.
    6. aşure kıvamına gelinceye kadar kaynatıyorum eğer koyu olursa sıcak su ekleyerek sulandırıyorum. pişen meyvaları da aşureye ekledikten sonra 1 taşım daha kaynatıp altını kapatıyorum. meyvaları ekledikten sonra kaynatmıyorum çünkü rengi koyu oluyor. ama olsun ben koyu renkli seviyorum. :)
    7. kaselere boşaltıp üzerini süslüyorum. afiyet olsun.
    bunlarda evimize geln misafirlerinize ikran etmek ve komşularımıza dağıtmak üzere hazırladığım aşurelerimiz.

    3 Aralık 2011 Cumartesi

    elmalı kurabiye


    herkese güzel bir hafta sonu olmasını diliyorum. geçen gün tuzlu kurabiyelerin yanına bu güzel elmalı kurabiyeleri de yapmıştım. ama koşuşturmadan yayınlamaya fırsat olmadı.

    tarif anneme ait. nerede bu şekilde yapılmış elmalı kurabiye görsem hemen annemin kurabiyeleri gelir aklıma. ben bu tarifi tutturmada hep zorlanıyorum. özellikle tart şeklinde olanı hiç yapamıyorum çünki nedenini bilmiyorum ama içi hep hamur kalıyor:( 

    evde tüketemediğimiz elmalar olunca hemen soyup elmalı içi hazırlıyorum ve iyice soğuduktan sonra cam kavonoza koyup buzdolabına kaldırıyorum. böylece acil birşeyler yapmam gerekince elimin altında hazır oluyor. hem elmalar değerlenmiş israf olmamış oluyor hem de ben zor durumda kalmıyorum. sizlere de tavsiye ederim çok işe yarıyor.

    malzemeler:
    • 1 paket margarin (eritilmiş, ılınmış)
    • 1 yumurta
    • 8 yemek kaşığı toz şeker(ben 6 kaşık kullandım)
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya
    • aldığı kadar un
    elmalı iç:
    • 5-6 adet orta boy elma
    • 5-6 kaşık toz şeker
    • iri çekilmiş ceviz
    • tarçın
    hazırlanışı:
    1. öncelikle elmaları soyup rendeliyoruz. üzerine şekerini ilave edip arada karıştırarak elmaları suyunu çekene kadar pişiriyoruz. pişen elmalarımızın üzerine taçını ve cevizi ekleyip karıştırıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz.
    2. ılınmış olan margarini, yumurtayı, toz şekeri güzelce karıştırıyoruz. azar azar unumuzu, kabartma tozunu ve vanilini ekliyoruz. yumuşak bir hamur elde edene kadar un ekliyoruz.(çok un eklerseniz şekil vermek oldukça zor oluyor, hamıur sürekli kırılıyor.)
    3. hamurumuzdan yumurta büyüklüğünde parçalar koparıyoruz ve servis tabağı büyüklüğünde açıyoruz. açtıüımız hamuru 8 parçaya bölüyoruz ve geniş taraflarına elmalı içten koyup rulo şeklinde sarıyoruz. 175 derecede ısınmış fırında penbeleşene kaadar pişiriyoruz.
    4. kurabiyelerimiz soğuduktan sonra üzerlerine pudra şekeri eliyoruz. afiyet olsun...

    30 Kasım 2011 Çarşamba

    mahlepli tuzlu kurabiye

    bugün kalabalık arkadaş grubumla birimizin evinde toplanıp sabahtan akşama kadar kitaplarla başbaşa olalım istedik. sürekli telaş içerisinde oradan oraya koştururken kitapların içerisine bu kadar çok dalamadığımızı düşündük. o yüzden bugün sabah bizde toplanmak üzere sözleştik.ruhumuzu doyururken midelerimiz de unutmayalım istedik. aslında ben birşey yapmıyacaktım ama içim rahat etmedi ve sabah kalkıp bu tuzlu kurabiyeleri yaptım.

    bu kurabiyelerin tarifi arkadaşım betül'e ait. onlara ne zaman gitsek bu kurabiyeler mutlaka kavanozlarında bulunurdu. bu sabah lise yıllarımızda ki o güzel, tatlı, neşeli ve sımsıcacık günler gelince aklıma ben de bu kurabiyeleri yapmaya karar verdim. çok güzel mis gibi mahlep kokulu kurabiyelerim oldu:) benim çok fazla vaktim olmadığı için ben birazcık kalın yapmışım eğer siz isterseniz daha ince daha gevrek yapabilirsiniz. benim gibi pastanelerde satılan tuzlu kurabiyeleri seviyorsanız mutlaka denemelisiniz. afiyet olsun...

    malzemeler:
    • yarım paket yumuşak margarin
    • 1 yumurta sarısı, beyazı üzerine sürülecek
    • 1 çay bardağı sıvı yağ
    • 3 çorba kaşığı pudra şekeri
    • 4 çorba kaşığı yoğurt
    • 1 tatlı kaşığı tuz
    • 1 tatlı kaşığı mahlep
    • 1 paket kabartma tozu
    • aldığı kadar un
    • susam
    hazırlanışı:
    1. tüm malzemeyi yoğurma kabına alıyoruz ve azar azar unu ilave ediyoruz. yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
    2. istediğimiz şekli vererek yağlı kağıt serili olan fırın tepsimize diziyoruz. (ben yarısını simit şeklinde yaptım.) üzerine yumurta akını sürüp susamla süslüyoruz.
    3. 175 derecede ısınmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişiriyoruz. afiyet olsun...

    28 Kasım 2011 Pazartesi

    arabaşı çorbası

    herkese mutlu bir hafta diliyorum. bugün istanbul'da hava çok güzeldi güneşli ama tabii biraz da soğuk. bugün sizlerle bir çorba tarifini paylaşmak istiyorum. çorbamızın ismi 'arabaşı'. ben bu çorbayı ilk geçen kış annemin arkadaşı şenay teyzede içmiştim ve gerçekten çok beğenmiştim. o zaman nasıl yapıldığını tarif etmişti ama not etmediğim için unutmuşum. internette yaptığım araştırmalarım sonucunda bulduğum tarifleri karıştırdım ve ortaya bu güzel çorba çıktı.

    değişik yöreler bu çorbanın kendilerine ait olduğunu söylüyorlarmış. konyalılar, karamanlılar, yozgatlılar gibi benim yaptığım hangisini kapsar bilmiyorum ama ben sonuçtan gayet memnun kaldım. birde bu çorbanın yanında ikram ettikleri hamuru olur ama bizim alışık olmadığımız bir tat olduğu için ve kıvamının tutturulması biraz zor olduğundan ben hiç denemedim. soğuk kış günlerinde içimizi ısıtacak mis gibi bir çorba herkese afiyet olsunn.

    malzemeler:
    • 1 adet kemkli tavuk göğsü
    • 2-3 çorba kaşığı un
    • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
    • 2 çorba kaşığı acı biber salçası
    • soğuk su
    • tuz
    hazırlanışı:
    1. öncelikle tavuk göğsünü yıkatıp üzerine çıkacak miktarda su ilave edip ocağa alıyoruz ve pişene kadar kaynamasını bekliyoruz.(ben bu aşamada düdüklü tencere kullandım.)
    2. tavuğumuz piştikten sonra sıvı yağıızı başka bir tencereye alıyoruz ve üzerine unumuzu ilave edip kokusu değişene kadar kavuruyoruz. rengini çok koyu olmamalı. unun üzereine 2 bardak soğuk suyumuzu ilave ediyoruz.(soğuk olan sı unun topaklanmasını önlüyor.) ve çırpıcıyla ayran klıvamına gelene kadar çırpıoruz. daha sonra üzerine tavuksuyunu ilave ediyoruz ve karıştırarak unun tamamen açılmasını sağlıyoruz. bir kase içerisine salçamızı alıyoruz ve tavuk suyundan üzerine ilave ederek güzelce sulandırıyoruz. karışımı çorbamıza ilave ediyoruz tuzunu da ilave ettikten sonra kaynamaya bırakıyoruz.

    3. pişen tavuk etimizi minik parçalar halinde didikliyoruz. kaynamakta olan çorbamıza ilave ediyoruz. çorbanın kıvamını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. çorbamızı etleri ilave ettikten sonra 10 dak daha kaynatıyoruz ve sıcak olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun.

    23 Kasım 2011 Çarşamba

    sütlaç


    herkese mutlu bir gün diliyorum. öncelikle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.
    aslında bazı tatların sadece kişiye özel olduğunu düşünürüm ben. sütlaçta bu tatlardan biridir. herkesin tarifi faklıdır kendine özgü minik değişiklikleri ardır. önceden annem sütlaç yaparken içerisine pirinçunu,minisik vanilya bazen de damla sakızı ekelerdi ben öyle bilirdim sütlacı. evlendikten sonra eşim annemin yaptığı gibi olan tarifi sevmedi bu sefer ben de onun beğendiği şekilde yapmaya başladım.
    sol taraftaki resim annemin bayramda eşim için yaptığı sütlaç diğeri de benim yaptığım ikisinin tarifi de aynı tek farkları annem doğal sütten yaptı ben ise pastörize sütten:)

    malzemeler:
    • 1 su bardağı pirinç
    • 2 lt süt
    • 2 - 2,5 bardak şeker
    • üzeri için tarçın
    hazırlanışı:
    1. pirinçlerimizi güzelce yıkadıktan sonra tencereye alıyoruz ve sütümüzün 1,5 lt'sini üzerine ekliyoruz ve orta hararetli ateşte pirinçler pişmeye yakın olana kadar kaynatıyoruz.
    2. üzerine şekerimizi ilave ediyoruz ve şeker eriyene kadar karıştırıyoruz.bu arada kıvamını kontrol ediyoruz. eğer koyulaşırşa sütümüzden ilave yapıyoruz. şekeri koyduktan sonra yaklaşı 15-20 dak. kadar daha kaynatıyoruz ve sıcak olarak kaselere boşaltıyoruz. soğuduktan sonra tarçın ilavesiyle servis yapıyoruz. afiyet olsun...

    17 Kasım 2011 Perşembe

    portakallı üzümlü kek




    haftasonunun yaklaştığı bugün de size kolay bir kek tarifi vermek istiyorum. kek tamamen kendi uydurduğum bir tarif ama gerçekten çok güzel oldu.

    aslında keklerin ve kurabiyelerin içerisinde üzümü sevmezdim ama nasıl olduysa bu aralar hep üzümlü tarifler denemek istiyorum. galiba zaman geçtikçe insan sevmediği tatları bile sevebiliyormuş. bu keki sabah çok erken bir saate hatta sabahın nurunda yaptım diyebilirim. sabah çaya gelecek arkadaşlarım için yapmıştım.

    benim kek kalıbım biraz büyük olduğu için ben ölçü olarak büyük bir bardak kullandım(büyük meşrubat bardaklarından). sizler kalıbınıza göre normal su bardağını kullanabilirsiniz.

    malzemeler:
    • 4 adet yumurta
    • 1 bardak kadar toz şeker
    • 1 portakal kabuğu rendesi
    • 1 bardak sıvıyağ + yoğurt + süt + portakal suyu (toplamda hepsi bir bardak olacak)
    • 1 paket vanilya
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 su bardağı kuru üzüm
    • un
    hazırlanışı:
    1. kek kalıbımızı yağlıyoruz ve içerisine hafif toz şeker serpiyoruz.
    2. yumurtaları ve şekeri beyazlaşana kadar çırpıyoruz. sıvı karışımımız ekliyoruz ve çırpmaya devam ediyoruz. portakal kabuğu rendesini ilave ettikten sonra yavaş yavaş unu,kabartma tozu ve vanilyayı ilave ediyoruz.hamurumuz kek kıvamına gelince 1 kaşık un ilavesine buladağımız üzümleri ekliyoruz ve kaşıkla karıştırıyoruz.
    3. hamurumuzu kek kalıbına döküp, 175 derecede önceden ısınmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. (kürdan testini geçene kadar.) afiyet olsun...

    15 Kasım 2011 Salı

    sütlü irmik helvası

    istanbul'da çok soğuk bir hava var.bu soğuk havalarda ne zaman dışarıdan sıcacık evime gelsem hemen aklıma van'da çadırdaki kardeşlerimiz geliyor. Rabbim ne olur onların yardımcıları ol, en yakın zaman da onların da böyle sıcak evlere girmelerini nasip et diye dua ediyorum.

    böyle soğuk havalarda canım evde sürekli birşeyler atıştırmak ister. haftosunu gelecek misafirimizi olduğu, hem de çok fazla vaktim olmadığı için irmik helvası yapmaya karar verdim. eğer siz de hem tatlı birşeyler olsun hem de çok fazla vakit almasın diyorsanız lezzetli bir tatlı denemenizi tavsiye ederim.

    malzemeler:
    • 250 gr irmik
    • 2 su bardağı şeker
    • 2 su bardağı süt
    • 1 su bardağı su
    • 50 gr tereyağ
    • arzuya göre ceviz veya dolma fıstığı
    hazırlanışı:
    1. süt, su ve 1,5 su bardağı şeker küçük bir tencerede ateşe koyulur. şeker eriyene kadar karıştırılır
    2. başka bir tencere de tereyağ ve cevizler orta hararetli ateşte sürekli karıştırılarak pembeleştirilir. pembeleşen cevizlerin üzerine irmik eklenir ve kısık ateşte hafif koyu pembe renk alana dek sürekli karıştırılarak kavrulur.
    3. kavrulmuş olan irmiklerin üzerine kaynamakta olan şerbet dökülür ve 1taşım kaynatıldıktan sonra tencerenin kapağı katılır.böylece irmiklerin tüm şerbeti çekmesi beklenir.
    4. tüm şerbeti çeken irmiklerin üzerine yarım su bardağı toz şeker dökülür ve karıştırılır. tekrar tencerenin kapağı kapatılır ve ılınana kadar beklenir. arzuya göre üzerine tarçın serpilerek servis edilir. afiyet olsun...

    13 Kasım 2011 Pazar

    fırında tavuk şiş

    bu akşam sizinle hem çok kolay hem de çok lezzetli bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum. eşim tavuğu o kadar çok seviyor ki anlatamam. bana  da farklı şekillerini denemek düşüyor. bu yemek bizim evde sıklıkla pişirdiğim ve severek tükettiğimiz bir yemek. genellikle sadece göğüs etinden yapılıyor ama ben çok kuru olmasın diye içerisine bir tane de tavuk but doğratıyorum.

    eğer çok fazla vaktiniz yoksa ve güzel bir akşam yemeği yapmayı istiyorsanız kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. malzemeleri kişi sayısana göre ayarlayabilirsiniz. afiyet olsun...

    malzemeler:
    • 1 adet kemiksiz göğüs eti (yarım göğüs + bir kemiksiz but)
    • 1-2 adet domates
    • 2 adet sivri biber
    • 1 yemek kaşığı biber salcası
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
    • tuz
    • pul biber
    • 1 çay bardağı sıcak su
    • çöp şiş
    hazırlanışı:
    1. öncelikli olarak iri kuşbaşı doğranmış etlerimizi derin bir kabın içerisine alıyoruz ve üzerine sıvı yağ, biber salcası (ben yazın hazırladığım kırmızı biberli domatesli sosu kullanıyorum) tuz ve pul biberi ekleyip karıştırıyoruz en az 30 dak. buzdolabında bekletiyoruz.
    2. biberlerimizi ve domateslerimizi şişe dizebilecek şekilde doğruyoruz ve arzu ettiğimiz şekilde çöp şişlere tavuklarımızla birlikte diziyoruz. ve fırın tepsine yerleştiriyoruz 1çay bardağı kadar sıcak suyumuzuda ekliyoruz.

    3. sonra tepsimizin ağzını sıkıca folyo kağıdı ile kapatıyoruz. (bu işlem çok öenmli sıkıca kapatmamız gerek) tepsimizi daha önceden ısıttığımız 200 derece fırında yaklasık 30 dak kadar pişiriyoruz. daha sonra folyo kağıtlarını açıp tekrar fırına koyuyoruz ve kızarana kadar 10 -15 dak kadar pişiriyoruz.(bu arada fırında ki etlerimizi servis maşası yardımı ile altüst edebilirsiniz böylece her tarafı güzelce kızarıyor.) sıcak olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun...

    12 Kasım 2011 Cumartesi

    pastane poğaçası

    haftasonu kahvaltısı için kaçırmıyacak bir poğaça. tıpkı pastanelerde satılanlar gibi oluyor. bu sabah kahvaltıya gelen erkek kardeşim, halam ve kuzenlerim için yaptım. mayalanma süresi biraz fazla ama bu lezzet için beklemeye değer. fırından çıkmış sıcacık pastane poğaçası, bir bardak çay ve neşeli sohbetler eşliğinde yapılan uzun kahvaltılar.

    malzemeler:
    • 250 gr tereyağı
    • 30 gr maya
    • 1 çay kaşığı tuz
    • 1 tatlı kaşığı şeker
    • 1 yumurta
    • 1 su bardağı ılık süt veya su
    • aldığı kadar un
    • üzerine yumurta sarısı
    • içerisine maydonoz ve beyazpeynir
    hazırlanışı:

    maya süt ile eritilir. bir kapa un hariç diğer malzemeler eklenir karıstırılır. 1 su bardağı un eklenir maylı sut eklenir karıstırılır. ele hafif yapışan bir hamur yapılır yarım saat mayalanır. tekrar yoğurulur. poğaça sekli verilir. tepsiye dizilir 1 saat mayalanır. yumurta sarısı surulur. önceden ısınmıs 185 derecede pisirilir.afiyet olsun

    11 Kasım 2011 Cuma

    yağmurlu istanbul ve üzümlü çay kurabiyesi



    herkese güzel bir haftasonu olmasını diliyorum.soğuk, puslu, birazcıkta yağmurlu bir hava var istanbul'da. benim gibi kişiler için tam evde olup çayını yudumlayıp sımsıcacık battaniyeme sarınıp uzun uzun kitap okuma günü:) eğer işim yoksa bir yerlere yetişme telaşı yaşamıyorsam böyle havaları çok seviyorum. bugün de aynen anlattıklarımı yaptım. öğleden sonra ne zamandır yapmayı düşündüğüm üzümlü cevizli çay kurabiyelerini yapmaya karar verdim. hemen mutfağa gidip güzelce hamuru yoğurdum ve kurabiyelerimi hazırladım. fırından mis gibi kokular yayılırken yeşil çayımıda demledim ve işte sonuç.

    şimdi üzümlü kurabiyenin tarifine geçebilirm.ağzınızda dağılan mis gibi ceviz kokan ve üzüm tadi eşliğinde çok lezzetli bir kurabiye oldu. afiyet olsun...

    malzemeler:
    • 125 gr tereyağı
    • 1 çay bardağı sıvıyağı
    • 2 yumurta
    • 8 yemek kaşığı toz şeker
    • 1 paket vanilya
    • 1 paket kabartma tozu
    • 3,4 – 4 su bardağı un
    • kuru üzüm
    • iri çekilmiş ceviz içi
     hazırlanışı:
    1. yumurta sarısının biri üzerine sürmek için ayırıyoruz. kalan tüm malzemeleri karıştırıp azar azar unu ekliyoruz. elimize yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
    2. istediğimiz şekli veriyoruz ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.üzerlerine yumurta sarısını sürüp 170 derece ısınmış fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.afiyet olsun...

    bayramdan kalanlar

    çok güzel keyifli bir kurban bayramı geçirdik. bu bayram daha önce hiç yaşamadığım bir duyguyu yaşadım. kurban etlerini dağıtırken gerçekten ihtiyaçlı olan bir kimsenin yüzündeki mahcubiyeti, sevinci, unutulmamış olmanın heyecanını ve minik bir kızın şekere uzanan eliyle birlikte aslında onun minik yüreğine dokunmanın güzelliğini yaşadım. daha önceleri bu görüntüleri hep izlemiştim ama gerçekten çok farklıymış.

    sabah kayınvalidemlerde kahvaltıyla başlayan bayram sabahımız. aile büyüklerini ziyaretimizle devam etti. o gün akşma kadar ne kadar çok gezdiğimizi anlatamam. ve tabi ki bayram tatlılarını.


    kayınvalidemin yaptığı bayram tatlısı. onlar buna sarıburma diyorlar. muhtemelen yörelere göre farklı isimleri vardır. çok güzel bir tatlı oluyor.buna şerbet dökülmeden yapılıyor içerisinde bol ceviz ve toz şeker var çıtır çıtır hafif bir tatlı oluyor. biz çok seviyoruz.

    bayramın ikinci günü ailemi ziyaret etmek için yenikapı'dan feribotla bursa'ya yola çıktık.

    ve annemlerin bizim için hazırladıkları nefis yemekleri tatlıları ve bol muhabbetli sofraları geride bıraktık.


    bahçede odun ateşinde pişen kavurma

    bahçede yetiştirdikleri kabakları annem bu bayram odun ateşinde ki fırında pişirmiş çok nefisti


    halamların ve bizim de bulunduğumuz kalabalık bayram soframız

    babamın odun ateşinde ki kazanda pişirdiği bahçeden toplanan mısırlar

    kardeşlerimle birlikte gittiğimiz Fatih Sultan Mehmet bulvarında ki tatlıcı gerçekten harika tatlıları var.


    tabii su böreklerini de unutmamak gerek




    eşimle birlikte annemlerin evin arkasında ki yolda yaptığımız sonbahar yürüyüşleri ruhumuzu dinlendirdik
    annemin yaptığı babamın ise odun ateşindeki fırında pişirdiği enfes ıspanaklı kol böreği


    sona akşam eve dönmeden önce hep birlikte yediğimiz akşam yemeği menude haşlama et vardı.


    ve son olarak kalabalık, bol muhabbetli, anne sofralarında sonra bu da bayramın son günü çekirdek aile olarak yaptığımız kahvaltımız.

    bizim bayram tatilimiz çok keyifli ve bol gezmeli olarak geçti umarım herkesin tatili böyle güzel geçmiştir.

    6 Kasım 2011 Pazar

    mutlu bayramlar

    herkese şeker tadında mutlu,sağlıklı huzurlu bayramlar diliyorum. güzel dileklerimizin, dualarımızın  kabul olduğu ve sevdiklerimizin yanımızda nice bayramlara ulaşmamız dileğiyle...

    4 Kasım 2011 Cuma

    tavuk haşlama

    herkese hayırlı cumalar. bugun sizlerle hem çok kolay, pratik hem de hafif bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum. eğer diyet yapıyorsanız ya da akşam yemeklerini oldukça hafif tutma fikrindeyseniz bu yemeği denemenizi tavsiye ederim. yanında bol bir salata ile çok güzel bir öğün oluyor.

    yemeği bütün tavuk kullanarak yapabileceğiniz gibi sadece buttan ya da göğüs etinden de yapabilirsiniz.

    malzemeler:
    • parçalara ayrılmış bütün tavuk
    • 1 adet havuç
    • 1 adet orta boy patates
    • 1 küçük soğan
    • 3 diş sarımsak
    • 3-4 adet tane karabiber
    • 2-3 dal kereviz sapı
    • 3 bardak su
    • tuz
    hazırlanışı:

    tavukları güzelce yıkayıp düdüklü tencereye alın üzerine doğradığınız havuçları, patatesleri, soğanı, sarımsakları ve kereviz saplarını ekliyoruz. son olarak karabiberi tuzu ve suyu ekliyoruz ve düdüklümüzün kapağını kapatıyoruz ve yaklaşık 20-25 dak kadar pişiriyoruz. sıcak olarak servis yapıyoruz. dilerseniz üzerine pul biber ekleyerek servis yapabilirsiniz. afiyet olsun...

    not: ben kalan tavuk suyunu süzgeçten süzdükten sonra küçük kaselere koyup buzlukta donduruyorum. daha sonra çorbalara katıyorum hem besleyici oluyor hem de lezzetli

    3 Kasım 2011 Perşembe

    kitaplarım çiçek açtı:)


    resimde görmüş olduğunuz sevimli çiçekler benim keçelerden hazırladığım kitap ayraçların. sevdiklerime hediye etmek için, okuduğum kitapları neşeli hale getirmek için hazırlıyorum bu güzellikleri. bazen de okuduğum kitabın renklerine uygun tasarlayıp o şekilde kullanıyorum. istediğim renk ve boyuttaki keçeleri birleştiriyorum ve evde ki boncuklarla süsyelip slikon tabancasıyla yapıştırıyorum. hem yapımı çok kolay hem de hediye ettiğiniz kişilerin çok hoşuna gidiyor.

    bayram öncesi sevdiklerinize sımsıcak bir tebessüm yaşatmanız için değişik bir fikir olsun istedim:)

    2 Kasım 2011 Çarşamba

    mini pizzalar

    herkese mutlu, güzel bir gün diliyorum.evet yine sayfamı ihmal ettim ama ülkemizde yaşadığımız üzücü olaylar sonrası yeni tarifler yazmak hiç içimden gelmedi.önce şehit verdiğimiz 24 askerimiz. onların acısı geçmeden Van'da yaşanan deprem ve ardından gelen bir sürü üzücü haber. bu yaşananlardan dolayı hiç yeni tarifler paylaşmak istemedi canım. İnşallah bir daha böyle üzücü olaylar yaşamayız.

    pazar sabahı kahvaltısını erkek kardeşimle birlikte yaptık.sıcak sıcak fırından yeni çıkmış bu pizzalarla birlikte güzel muhbbetli bir kahvaltı yapmış olduk.gerçi diğer kardeşlerimizin anne ve babamızın da bizimle birlikte olmasını çok istedik ama olmadı. biz de onları telefonla arayarak kahvaltı soframıza davet etmiş olduk:)

    bu pizzaları ilk iki hafta önce kahvaltıya gelen arkadaşlarım için denemiştim. fotoğraflarını çekemeden bittiği için paylaşamadım.pastanelerde satılan minik pizzaların tadında mis gibi yumuşaçık oluyorlar. tarifini nereden bulup defterime yazdığımı hatırlamıyorum ama iyi ki yazmışım. asıl tarifte mahlep kullanılmıyor ama ben ekledim çok güzel oldu eğer mahlep tadını seviyorsanız eklemenizi tavsiye ederim. minik minik oluşları biraz zaman alabiliyor eğer zamanın yok diyorsanız hamuru yazlanmış fırın tepsisine elimizle açarak yayabilir ve malzemeleri üzerine ekleye bilirsiniz.

    malzemeler:
    • 1 su bardağı erimiş yağ (yarım paket tereyağ + su bardağını tamamlıyacak kadar sıvı yağ)
    • 1 su bardağı ılık süt
    • 1 yemek kaşığı toz şeker
    • 1 ölçü yaş maya (ben instans maya kullandım)
    • 1 çay kaşığı tuz
    • 1çay kaşığı mahlep
    • aldığı kadar un
    • 1 yumurta sarısı
    üzeri için:
    • sucuk
    • 2-3 adet domates
    • 4-5 adet sivri biber
    • 12-15 adet çekirdekleri çıkarılmış zeytin
    • bir dilim beyaz peynir
    • 1 kase rendelenmiş kaşar peyniri
    hazırlanışı:
    1. sıvı yağ, süt, toz şeker, tuz güzelce karıştırılır ve azar azar instans mayayı karıştırdığımız un eklenir. kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir.
    2. hamurdan küçük parçalar kopartılır ve çay tabağı büyüklüğünde elimizle açılır oratası düzeltilir.yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizilir.tüm hamuru aynı şekilde açıp tepsiye diziyoruz.
    3. hamurlarımızın üzerine hazırladığımız sucukları, küp küp doğradığımız domatesleri, sivri biberleri, zeytinleri ve minik minik kestiğimiz beyaz peynirleri yerleştiriyoruz. yumurta sarısını da sürdükten sonra 15 - 20 dak. tepside mayalanmalarını bekliyoruz.
    4. 170 derece ısınmış fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz. tepsimizi fırından çıkartıp pizzalarımızın üzerine rendelediğimiz kaşar peynirini paylaştırıyoruz ve yeniden fırına veriyoruz. kızarana kadar bekliyoruz. sıcak servis yapıyoruz afiyet olsun...

    4 Ekim 2011 Salı

    tavuklu milföy böreği

    bugün sayfama çok kolay çok pratik hem de bir o kadar lezzetli börek tarifi eklemek istiyorum. tavuklu milföy böreği geçen akşam yemeğin yanına ne ilave etsem diye düşünürken buzlukta duran milföyler geldi aklıma. ben de bu güzel kıpır kıpır börekleri yaptım. afiyet olsun

    malzemeler:
    • 2 adet tavuk pirzola
    • 4-5 adet sivri biber
    • 1 adet orta boy soğan
    • 1 adet havuç
    • 1 küçük domates
    • 1 yemek kaşığı sıvı yağ
    • tuz, karabiber
    • 1 yumurta sarısı
    • 6-7 adet milföy
    hazırlanışı:
    1. öncelikle tavuk pirzolalarımızı minik minik doğruyoruz ve kısık ateşte kapağı kapalı olarak sularını bırakıp çekene kadar pişiriyoruz.
    2. pişen tavuklarımızın üzerine sıvı yağı ve yemeklik doğradığımız soğanlarımızı ekliyoruz ve karıştırıyoruz.sivri biberlerimizi ve minik minik doğradığımız havuçlarımızı da ilave edip kavurmaya devam ediyoruz. son olarak ta çok ufak doğradığımız domateslerimizi ekliyoruz. tuz ve karabiberimizi de ilave ettikten sonra kapağını kapatıyoruz ve kısık ateşte domatesler suyunu çekene kadar pişiriyoruz. pişen harcımızı soğumaya bırakıyoruz.
    3. harcımız soğurken milföylerimizin açılmasını bekliyoruz. merdane yardımı ile hamurlarımızı biraz inceltiyoruz.ortasına hazırladığımız harcımızı koyuyoruz ve bohça şeklinde kapatıyoruz. kapattığımız taraflar alta gelecek şekilde yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.üzerlerine yumurta sarısı sürüp çörek otu serpiyoruz.
    4. 180 derecede ısıtılmış fırında 20-25 dak. kadar pişiriyoruz. ılık olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun...

    1 Ekim 2011 Cumartesi

    babam için yaptığım pasta


    bu pastayı geçen hafta Bursa'da olduğum zaman babamın doğum günü için yapmıştım. ancak yayımlamaya fırsat bulabildim. canım babam Rabbim hayırlı, sağlıklı, mutlu ve hep birlikte nice uzun yıllar nasip etsin.

    bursa'da ki ev yazlık kullandığımız bir ev olduğu için orda ki malzemeler kısıtlı oluyor. o yüzden pandispanyasını kendim yapamadım ve hazır kullanmak zorunda kalında. pastanın içerisine ne koyabileceğimi düşünürken annem o gün orada civar köylerden getirilmiş sebze ve meyvaların bulunduğu pazarın olduğunu söyledi.ve pazarda uludağ'ın eteklerinden yeni toplanmış franboazları bulduk. pastanın süsleme aşamasın da ise dedem incir bahçesinden topladığı bir sepet incirle gelince ben de o güzelim incirlerin pastada bulunmasını istedim ve sonuç işte huzurlarınızda.

    şimdi ise tarife geçebiliriz. aslında herbirimzin bildiği bir tarif ama yine de fikir vermesi açısından paylaşıyorum.

    malzemeler


  • 1 adet üç katlı pandispanya
  • 500 ml süt
  • 2 çorba kaşığı un
  • 2 çorba kaşığı nişasta
  • 6 çorba kaşığı şeker
  • yarım paket krem şanti
  • 100 ml soğuk süt
  • muz, franboaz, incir


  • hazırlanması
    1. öncelikle muhallebimizi hazırlıyoruz. krem şanti ve meyvalar haricindeki tüm malzemeyi orta hararetli ateşte sürekli karıştırarak pişiriyoruz. muhallebimiz piştikten sonra mikserle 4-5 dak. yüksek ayarda çırpıyoruz.ve soğumaya bırakıyoruz.
    2. pandispanyamızın tüm katlarını soğuk süt ile islatıyoruz ve soğumuş olan kremamızla kaplıyoruz üzerine meyvalarımızı yerleştiriyoruz.
    3. 1çay bardağı soğuk süt ile hazırladığımız krem şantiyle pastamızı süslüyoruz ve üzerine dilediğimiz meyvaları diziyoruz. buzdolabında 2-3 saat kadar beklettikten sonra soğuk olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun..
    ben servis yapmadan önce üzerine rendelenmiş çikolata serptim dilerseniz kullanmaya bilirsiniz. galiba sade hali daha çok hoşuma gitti.

    29 Eylül 2011 Perşembe

    şeftalili kek

    bugün sizlerle çok lezzetli bir kek tarifi paylaşmak istiyorum. akşam dışarıdaki işlerimi bitirip eve gelince canım çayın yanında farklı bir şeyler istedi buzdolabını karıştırırken geçen haftadan kalan şeftalileri gördüm ve onlarla kek yapmaya karar verdim.gerçekten mis gibi şeftali ve tarçın kokulu kekim.

    malzemeler
    • 100 gr oda sıcaklığında tereyağı
    • 3 yumurta
    • 1 su bardağı şeker
    • 1 su bardağı yoğurt
    • 1,5 su bardağı un
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya
    • yarım bardak iri dövülmüş ceviz
    • 2 adet orta boy şeftali
    • 2 yemek kaşığı şeker
    • tarçın
    hazırlanması
    1. öncelikle kullanacak olduğumuz kalıbın tabanına göre yağlı kağıdı kesip içerisine yerleştiriyoruz. kağıdın üzerine 2 yemek kaşığı toz şekeri serpiyoruz ve ince ince dilimlediğimiz şeftalileri dilediğimiz gibi yerleştiriyoruz.
    2. tereyağımızı çırpma kabının içerisine alıyoruz ve 2-3 dak. kadar mikser ile çırpıyoruz, üzerine şekerimizi ila edip çırpmaya devam ediyoruz. daha sonra tek tek yumurtalarımızı ekliyoruz ve her defasında 1-2 dak kadar çırpıyoruz.yoğurdumuzu da ekleyip çırpmaya devam ediyoruz. elde ettiğimiz karışımın üzerine un, vanilya ve kabartma tozunu eliyoruz.en son cevizilerimiz de ilave edip karıştırıyoruz.
    3. hamurumuzu şeftalilerimizin şeklini bozmadan kek kalıbına döküyoruz. 170 derecede ısınmış fırında 25- 30 dak kadar pişiriyoruz.

    4. pişen kekimizi 4-5 dak kadar dinlendirdikten sonra kalıptan çıkartıyoruz ve ters çevirerek servis yapıyoruz. afiyet olsun..

    not: ben şeftalilerin üzerine pudra şekeri ve tarçın karışımı eledim. tarçın  ile şeftali çok hoş bir ikili oluyor. tarçın seven arkadaşların denemesini tavsiye ederim.

    28 Eylül 2011 Çarşamba

    Evde yapılmış kebap

    herkese merhaba. geçen haftayı Bursa'da ailemin yanında geçirince yine sayfama yeni tarifler girmekte geciktim. aslında yayınlanmayı bekleyen o kadar çok tarifim oldu ki en kısa zamanda onları yayınlayacağım inşallah.
    bugün sizlerle paylaşmak istediğim tarifi geçen hafta denemiştim.ismini bilmiyorum kendim uydurdum.eşimle ben çok beğendik, hatta resmini gören kardeşim ilk buluşmamızda bu kebabtan istediğini söyledi. yapımı oldukça kolay farklı köfte denemek isteyen arkadaşlara mutlaka denemelerini öneriyorum şimdiden afiyet olsun

    malzemeler
    köfte için;
    • 500 gr köftelik kıyma
    • 1 orta boy kuru soğan
    • 2 dilim bayat ekmek içi
    • tuz, karabiber
    • 2 yemek kaşığı köfte harcı
    • maydonoz
    servis tabağı için
    • 2 adet tırnak pidesi
    • 3-4 adet patates
    • 8-10 sivri biber
    • kızartmak için sıvı yağ
    sos için
    • 4-5 domates
    • 2 diş sarımsak
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
    yapılışı
    1. önce köfte için gerekli tüm malzemeler karıştırılarak köfte yoğurulur ve 1saat kadar buzdolabında dinlendirilir.
    2. bu arada kızartmak için patatesler ve biberler temizlenip hazırlanır.
    3. buzdolabında dinlendiğimiz köfteleri yassı çöp şişlere güzelce dizelim ve yağlanmış fırın tepsisine alıp 200 derece ısınmış fırında kızarana kadar pişirilir.
    4. domatesleri rendeleyip küçük bir tencereye alalım içerisine sarımsakları ve sıvıyağı da ilave ettikten sonra arada karıştırarak koyu bir kıvam alana kadar pişirelim.
    5. hazırladığımız biberleri ve papatesleri sıvıyağda kızartıp kağıt havlu üzerine alıp fzla yağlarını çekmesini sağlayalım.
    6. tırnak pidelerini küçük küçük doğrayıp servis tabağına alalım ve hazırlamış olduğumuz domates sosunun bir kısmını üzerlerine dökelim. pişmiş olan köftelerimizi pidelerin üzerine dizelim ve yanlarına papates ve biberi ilave edip kalan sosumuzu hepsinin üzerine dökelim. böylece yemeğimiz hazır. afiyet olsun

    17 Eylül 2011 Cumartesi

    Doğumgünü pastası




    geçtiğimiz perşembe günü eşimin doğumgünüydü ben de ellerimle kendisine pasta yapmak istedim. sonuç işte karşınızda:) tadı gerçekten çok güzel olmuştu afiyetle bir güzel yedik.
    Rabbim yeni yaşını hayırlı eylesin. sağlıkla, sıhhatle, güzelliklerle dolu birlikte nice yıllar nasip eylesin.amin...

    fotoğrafı eşim çekti benim unutup sonradan üzülme ihtimalini ortadan kaldırmak için aceleyle çektiğini söyledi. evet gerçektende öyle oluyor resim çekmeyi unutuyorum ve sonra da uzun bir süre hayıflanmaktan kendimi alamıyorum.

    şimdi tarifini vermeye başlayabilirim. özellikle pandispanyasını çok beğendim. deneyen herkese afiyet olsun.

    Pandispanya Malzemeleri
    • 5 yumurta
    • 1su bardağından bir parmak eksik toz şeker
    • 1 su bardağı un
    • 50 ml ılık su
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 paket vanilya
    Krema
    • 500 ml süt
    • 2 çorba kaşığı un
    • 1 çorba kaşığı nişasta
    • 5 çorba kaşığı şeker
    • yarım paket krem şanti
    Üzeri için
    • yarım paket krem şanti
    • 1 çay bardağı soğuk süt
    • muz, vişne ve çikolata rendesi
    Hazırlanışı
    1. öncelikli olarak pandispanyayı hazırlıyoruz. yumurtların sarılarını ve beyazlarını farklı yerlere kırıyoruz. beyazlarının üzerine bir fiske tuz atıyoruz(daha güzel beyazlaşmalarını sağlıyor.) ve kar gibi olup sertleşene kadar mikserle çırpıyoruz.diğer tarafta serılarını da 4-5 dak kadar çırptıktan sonra şekeri ilave ediyoruz ve renkleri açık sarı olana kadar çırpmaya devam ediyoruz.ılık suyu ilave ettikten sonra ayrı bir yere elediğimiz un, kabartma tozu ve vanilyalı karışımı yumurta sarılarına ekliyoruz ve hiç pütürlük kalmayana kadar çırpırıyoruz. sonra yavaşça yumurtanın beyazlarını ekliyoruz ve kaşık yardımıyla güzelce karıştırıyoruz. tabanına yağlı kağıt serdiğimiz 26 cm'lik kelepçeli kalıba döküp 170C derecede hafif ısınmış fırına veriyoruz.
    2. pandispanyamız pişerken kremasını hazırlıyoruz. krem şanti hariç tüm krema malzemelerini mikserle çırpıktan sonra kaynayana kadar devamlı karıştırarak pişiriyoruz.pişen kremamızı 5dak kadar daha mikserle çırptıktan sonra soğumaya bırakıyoruz. soğumuş olan kremanın içerisine krem şantiyi ekliyoruz ve çırpıyoruz. buzdolabında soğuması için bırakıyoruz.
    3. pandispanyamız piştikten sonra bir süre soğuması için bırakıyoruz. soğuduktan sonra ortadan ikiye kesiyoruz ve her iki parçayı da hazırladığımız bir bardak soğuk süt ve bir tatlı kaşığı şekerli karısımla ıslatıyoruz. daha sonra kremamızın bir kısmını pandispanyanın arasına sürüyor ve üzerini muz, vişne, damla çikolata gibi dilediğimiz şekilde kaplıyoruz.diğer parçayıda üzerine koyduktan sonra kalan kremamızla pastamızı kaplıyoruz.bir süre soğuması için buzdolabında bekletiyoruz.
    4. yarım paket krem şantiyi bir bardak soğuk süt ile hazırlıyoruz ve sıkma torbası yardımı ile pastamızın üzerini süslüyoruz.dilerseniz muz ve vişnelerle süsleye bilirsiniz ve  son olarak rendelenmiş çikolataları da pastamızın üzerine serpiyoruz ve soğuk olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun.
    yazarken ne kadar uzun oldu ama inanın yapımı bu kadar uzun sürmüyor. ben daha önceden kendi yaptığım pandispanyaları süt ile ıslatmıyordum sadece hazır aldıklarımı ıslatıyodum ama bu sefer kendi yaptığı da ıslattım gerçekten çok nefis oldu.

    9 Eylül 2011 Cuma

    güveçte kuru fasülye



    öncelikle herkese hayırlı cumalar. biliyorum şuan pazarlar fasülyenin tazesiyle dolu bense karşınıza kuru fasülye ile çıktım. ben güveçte pişirilen yemekleri çok seviyorum. bu sene ramazan ayında mutfakta en çok kullandığım araç güveçti.mevsim sebzelerinden oluşan etli ya da zeytin yağlı güveç, arpacık soğanlardan yaptığım soğan yahnisi bunlardan birkaçı.

    bugün için ne yapsam diye düşünürken aklıma güveçte kurufasülye yapmak geldi. aslında herkesin kurufasülye tarifi hemen hemen aynıdır. ben pişerken içerisine kurutulmuş kırmızı acı biber ekliyorum. acı biberler ise geçen yaz annemlerin bursa'da ki evin bahçesinden toplayıp kuruttuğum biberler. bu sene daha toplayamadık ama nasipse önümüzde ki hafta toplarız ve tabi kış hazırlıklarına başlarız :)



    biberler mutfakta ocağımın hemen yanında bir kurdele yardımı ile asılmış olarak her zaman hazır dururlar. eşim ve ben yemeklerde acıyı sevdiğimiz için hemen hemen her yemekte kullanırım organik olmaları ve kendim kurutuyor olmamda ayrı bir güzellik oluyor. kuru fasülyenin tarifi ise şöyle;

    malzemeler:

    • 2 su bardağı şeker fasülye
    • 500 gr kemiksiz kuzu eti
    • 1 orta boy soğan
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
    • 1 yemek kaşığı biber salçası
    • 2 adet kuru kırmızı biber
    • tuz
    • sıcak su
    hazırlanması:
    1. öncelikle fasülyeleri bir gece önceden yıkayıp suda bırakıyoruz. iyice kabarmış olan fasülyelerimizi bir tencere alıp üzerini bir parmak geçecek kadar su ile birlikte ateşe koyuyoruz. fasülyeler bir taşım kaynadıktan sonra ocaktan alıp sularını süzüyoruz.
    2. etlerimizi yıkayıp güveç tenceremize alıyoruz ve kısık ateşte etler bıraktıkları suyu çekene kadar kapağı kapalı olarak pişiriyoruz.
    3. etlerin üzerine sıvı yağımızı ilave ettiken sonra biraz kızarmaları için karıştırıyoruz. üzerine kuru biberlerimizi ve yemeklik doğradığımız soğanlarımızı ilave edip soğanlar pembeleşene kadar kavuruyoruz.üzerine salçamızı da ekledikten sonra 1-2 kez karıştırıyoruz ve haşladığımız fasülyelerimizi de ekleyip 5 dak kadar arada karıştırarak kavuruyoruz.
    4. fasülyelerin üzerini bir parmak geçecek kadar sıcak suyumuzu ve tuzumuzu ekledikten sonra güveç tenceremizin kapağını kapatıp orta hararetli ateşte fasülyeler yumuşayana kadar pişiriyoruz.
    not: güveç tencerisi olduğu için yemeğinizin altını kapadıktan sonra belli bir süre daha kendi sıcaklığında kaynıyacağını unutmayın. afiyet olsun...

    8 Eylül 2011 Perşembe

    PİDEBAN

    Pideban - Sarıyer

    Bundan sonra sayfamda sizlere gittiğimiz mekanları ve beğendiğim lezzetleri de tanıtmak istiyorum. bu tanıtıma da bizim oldukça sıklıkla gittiğimiz mekandan başlamak istedim. yaklaşık 2yıldır sıkıldıkça gittiğimiz bu mekanı internette dolaşırken tesadüfen bulmuştum.sonrasında da müdavmi olduk.

    dış görünüşü itibarıyla çok fazla kimsenin girmek istemiyeceği bir yer gibi geliyo insana. bir benzin istasyonun bahçesinde ve dışı oldukça eski görünümlü olan bu mekanın içerisine girdiğiniz gibi sizi mis gibi tereyağlı pide kokuları karşılıyor.

    mekan iki katlı ve haftasonları oldukça kalabalık yer bulmak için bile oldukça beklemeniz gerekiyor. mekanın bir de farklı bir özelliği var içeri eskiden kullanılan çok farklı eşyalarla dolu. örnegin eski bir piyanoya sırtınızı dayamış olabilirsiniz:)

    mekana gittiğimiz zaman biz sadece pide yiyoruz. pideden başka farklı seçenekleri var mı onu doğrusu bilmiyorum. ama web sitelerinde yazdıkları menulere bakılırsa ızgara çeşitleride mevcutmuş. pide olarak oldukça zengin çeşitlere sahip mekan. peynirli, peynirli - yumurtalı, pastırmalı, sucuklu,kavurmalı, kıymalı ve bütün çeşitleri içerisinde bulunduran karışık. peynirli pide benim oldukça hoşuma gitmişti peyniri bildiğimiz kaşar ya da diğer eriyen peynirlerden oldukça faklı Trabzon yöresine ait bir peynir oldğunu söylemişti yetkililer. eşimin tercihi ise karışık pideden yana.

    pidenin yanında getirilen turşuda oldukça başarılı. siz pidelerinizin şiparişini verdikten sonra masaya hemen böyle karışık bir turşu tabağı geliyor. ben ilk defa burada tatım erik turşusunu:) siparişlerinizi verdikten sonra gelmesi oldukça uzun bir zaman alıyor bu da mekanın kalabalıklığıyla alakalı. isterseniz açık ayran da sipariş verebilirsiniz kendilerinin yapmış oldukları ayranı kişi sayısına göre sürahiyle masanıza bırakıyorlar.


    bu da peynirin nasıl eridiğinin resmi  :)
    mekanda tatlı seçenekleri de bulunmakta kabak tatlısı ve kadayıf çeşitlerinden birini tercih edebiliyorsunuz. biz genelde tatlı almasakta bir keresinde kadayıflarını denemiştik ve sanki evde yapılmış gibi güzeldi. yemeğin sonunda mekan size çay ikramında bulunuyor.fiyatlar oldukça makül yenilen pide çeşidine göre farklılık arz etse de en pahalısı karışık pide ve diğer mekanlara kıyasla oldukça uygun. otopark sorunun olmasına rağmen mekanın park görevlisi sizin için bu sorunu hallediyor. ama sahil şeridi boyunca bulunan isparkları da kullanma imkanınız var. yemekten sonra uzunca bir yürüyüş yapabilir boğazın o eşsiz güzelliğinde ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.

    Kahvaltı Çöreği

     Bugün çay saati için farklı bir tarif ararken bu yumuşacık çörekler çıktı karşıma. Tarif Lezzet dergisinin eylül 2009 sayısına ait. yapımı hem çok kolay hem de öyle yumuşacık oldular ki neden daha önce denemedim diye hayıflanıp durdum tüm gün. Pazar sabahları hem kolay olsun hem de faklı bir lezzet olsun diyenler için kaçırlmıyacak bir tarif.

    Malzemeler:
    • 3 su bardağı un
    • 1 paket kabartma tozu
    • 1 patates
    • 125 gr tereyağı
    • 1 kahve fincanı sıvı yağ
    • 2 yemek kaşığı yoğurt
    • 1 yumurtanın sarısı
    • 1 tatlı kaşığı anason
    • tuz
    Harcı için:
    • yarım demet maydonoz
    • 100 gr beyaz peynir
    • 100 gr lor peyniri
    • 6 dilim dana jambon
    • 2 çay kaşığı kırmızı pul biber
    1. Öncelikle patatesi haşlayıp püre haline gelinceye kadar ezin. unu hamur yoğurma kabına eleyin ve üzerine tuz, kabartma tozunu ilave ederek harmanlayın. tereyağı, yoğurt, sıvıyağ ve patates püresini de ilave edip pürüzsüz bir hamur elde edinceye kadar yoğurun. hamurun üzerini nemli bir bezle örtüp 15 dakika dinlendirin.
    2. İç malzemesi için maydonozları ayıklayıp ince kıyın. jambonu doğrayıp bir kaseye alın. kıyılmış maydonoz, beyaz peynir, lor peyniri ve kırmızı pul biberi ekleyip karıştırın.
    3. Hamurdan yumurta büyüklüğünde bir parça kopartın ve unlanmış tezgahın üzerinde tatlı tabağı büyüklüğünde açın. ortasına iç malzemeyi yerleştirin ve yufkanın her 2 tarafından tutup silindir gibi yuvarlayın. ay şekline getirip uçlarını elinizle sivriltin. kalan hamurun hepsini bu  şekilde şekillendirdikten sonra yağlı kağıt serilmiş sırın tepsisine dizin.

    4. Üzerine yumurta sarısı sürüp anason tohumu serpin ve 200 derece fırında pişirin. ılık servis yapın.


     NOT: yukarıdaki tarif dergide yayınlanan tarifin aynısı fakat ben bazı değişiklikler yaptım. tarifte kullanılan tereyağ yerine teremyağ kullandım. iç malzemede kullanılan jambonu kullanmadım. üzerine sürdüğüm yumurtanın çok kırzarmasını sevmediğim için de yumurta sarısına 1-2 tatlı kaşığı kadar su ekledim ve son olarak evde  anason tohumu olmadığı için ben de üzerine susam serptim. herkese afiyet olsun...