30 Kasım 2011 Çarşamba

mahlepli tuzlu kurabiye

bugün kalabalık arkadaş grubumla birimizin evinde toplanıp sabahtan akşama kadar kitaplarla başbaşa olalım istedik. sürekli telaş içerisinde oradan oraya koştururken kitapların içerisine bu kadar çok dalamadığımızı düşündük. o yüzden bugün sabah bizde toplanmak üzere sözleştik.ruhumuzu doyururken midelerimiz de unutmayalım istedik. aslında ben birşey yapmıyacaktım ama içim rahat etmedi ve sabah kalkıp bu tuzlu kurabiyeleri yaptım.

bu kurabiyelerin tarifi arkadaşım betül'e ait. onlara ne zaman gitsek bu kurabiyeler mutlaka kavanozlarında bulunurdu. bu sabah lise yıllarımızda ki o güzel, tatlı, neşeli ve sımsıcacık günler gelince aklıma ben de bu kurabiyeleri yapmaya karar verdim. çok güzel mis gibi mahlep kokulu kurabiyelerim oldu:) benim çok fazla vaktim olmadığı için ben birazcık kalın yapmışım eğer siz isterseniz daha ince daha gevrek yapabilirsiniz. benim gibi pastanelerde satılan tuzlu kurabiyeleri seviyorsanız mutlaka denemelisiniz. afiyet olsun...

malzemeler:
  • yarım paket yumuşak margarin
  • 1 yumurta sarısı, beyazı üzerine sürülecek
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • 3 çorba kaşığı pudra şekeri
  • 4 çorba kaşığı yoğurt
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı mahlep
  • 1 paket kabartma tozu
  • aldığı kadar un
  • susam
hazırlanışı:
  1. tüm malzemeyi yoğurma kabına alıyoruz ve azar azar unu ilave ediyoruz. yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
  2. istediğimiz şekli vererek yağlı kağıt serili olan fırın tepsimize diziyoruz. (ben yarısını simit şeklinde yaptım.) üzerine yumurta akını sürüp susamla süslüyoruz.
  3. 175 derecede ısınmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişiriyoruz. afiyet olsun...

28 Kasım 2011 Pazartesi

arabaşı çorbası

herkese mutlu bir hafta diliyorum. bugün istanbul'da hava çok güzeldi güneşli ama tabii biraz da soğuk. bugün sizlerle bir çorba tarifini paylaşmak istiyorum. çorbamızın ismi 'arabaşı'. ben bu çorbayı ilk geçen kış annemin arkadaşı şenay teyzede içmiştim ve gerçekten çok beğenmiştim. o zaman nasıl yapıldığını tarif etmişti ama not etmediğim için unutmuşum. internette yaptığım araştırmalarım sonucunda bulduğum tarifleri karıştırdım ve ortaya bu güzel çorba çıktı.

değişik yöreler bu çorbanın kendilerine ait olduğunu söylüyorlarmış. konyalılar, karamanlılar, yozgatlılar gibi benim yaptığım hangisini kapsar bilmiyorum ama ben sonuçtan gayet memnun kaldım. birde bu çorbanın yanında ikram ettikleri hamuru olur ama bizim alışık olmadığımız bir tat olduğu için ve kıvamının tutturulması biraz zor olduğundan ben hiç denemedim. soğuk kış günlerinde içimizi ısıtacak mis gibi bir çorba herkese afiyet olsunn.

malzemeler:
  • 1 adet kemkli tavuk göğsü
  • 2-3 çorba kaşığı un
  • 2 çorba kaşığı sıvı yağ
  • 2 çorba kaşığı acı biber salçası
  • soğuk su
  • tuz
hazırlanışı:
  1. öncelikle tavuk göğsünü yıkatıp üzerine çıkacak miktarda su ilave edip ocağa alıyoruz ve pişene kadar kaynamasını bekliyoruz.(ben bu aşamada düdüklü tencere kullandım.)
  2. tavuğumuz piştikten sonra sıvı yağıızı başka bir tencereye alıyoruz ve üzerine unumuzu ilave edip kokusu değişene kadar kavuruyoruz. rengini çok koyu olmamalı. unun üzereine 2 bardak soğuk suyumuzu ilave ediyoruz.(soğuk olan sı unun topaklanmasını önlüyor.) ve çırpıcıyla ayran klıvamına gelene kadar çırpıoruz. daha sonra üzerine tavuksuyunu ilave ediyoruz ve karıştırarak unun tamamen açılmasını sağlıyoruz. bir kase içerisine salçamızı alıyoruz ve tavuk suyundan üzerine ilave ederek güzelce sulandırıyoruz. karışımı çorbamıza ilave ediyoruz tuzunu da ilave ettikten sonra kaynamaya bırakıyoruz.

  3. pişen tavuk etimizi minik parçalar halinde didikliyoruz. kaynamakta olan çorbamıza ilave ediyoruz. çorbanın kıvamını kendinize göre ayarlayabilirsiniz. çorbamızı etleri ilave ettikten sonra 10 dak daha kaynatıyoruz ve sıcak olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun.

23 Kasım 2011 Çarşamba

sütlaç


herkese mutlu bir gün diliyorum. öncelikle tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutluyorum.
aslında bazı tatların sadece kişiye özel olduğunu düşünürüm ben. sütlaçta bu tatlardan biridir. herkesin tarifi faklıdır kendine özgü minik değişiklikleri ardır. önceden annem sütlaç yaparken içerisine pirinçunu,minisik vanilya bazen de damla sakızı ekelerdi ben öyle bilirdim sütlacı. evlendikten sonra eşim annemin yaptığı gibi olan tarifi sevmedi bu sefer ben de onun beğendiği şekilde yapmaya başladım.
sol taraftaki resim annemin bayramda eşim için yaptığı sütlaç diğeri de benim yaptığım ikisinin tarifi de aynı tek farkları annem doğal sütten yaptı ben ise pastörize sütten:)

malzemeler:
  • 1 su bardağı pirinç
  • 2 lt süt
  • 2 - 2,5 bardak şeker
  • üzeri için tarçın
hazırlanışı:
  1. pirinçlerimizi güzelce yıkadıktan sonra tencereye alıyoruz ve sütümüzün 1,5 lt'sini üzerine ekliyoruz ve orta hararetli ateşte pirinçler pişmeye yakın olana kadar kaynatıyoruz.
  2. üzerine şekerimizi ilave ediyoruz ve şeker eriyene kadar karıştırıyoruz.bu arada kıvamını kontrol ediyoruz. eğer koyulaşırşa sütümüzden ilave yapıyoruz. şekeri koyduktan sonra yaklaşı 15-20 dak. kadar daha kaynatıyoruz ve sıcak olarak kaselere boşaltıyoruz. soğuduktan sonra tarçın ilavesiyle servis yapıyoruz. afiyet olsun...

17 Kasım 2011 Perşembe

portakallı üzümlü kek




haftasonunun yaklaştığı bugün de size kolay bir kek tarifi vermek istiyorum. kek tamamen kendi uydurduğum bir tarif ama gerçekten çok güzel oldu.

aslında keklerin ve kurabiyelerin içerisinde üzümü sevmezdim ama nasıl olduysa bu aralar hep üzümlü tarifler denemek istiyorum. galiba zaman geçtikçe insan sevmediği tatları bile sevebiliyormuş. bu keki sabah çok erken bir saate hatta sabahın nurunda yaptım diyebilirim. sabah çaya gelecek arkadaşlarım için yapmıştım.

benim kek kalıbım biraz büyük olduğu için ben ölçü olarak büyük bir bardak kullandım(büyük meşrubat bardaklarından). sizler kalıbınıza göre normal su bardağını kullanabilirsiniz.

malzemeler:
  • 4 adet yumurta
  • 1 bardak kadar toz şeker
  • 1 portakal kabuğu rendesi
  • 1 bardak sıvıyağ + yoğurt + süt + portakal suyu (toplamda hepsi bir bardak olacak)
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1 su bardağı kuru üzüm
  • un
hazırlanışı:
  1. kek kalıbımızı yağlıyoruz ve içerisine hafif toz şeker serpiyoruz.
  2. yumurtaları ve şekeri beyazlaşana kadar çırpıyoruz. sıvı karışımımız ekliyoruz ve çırpmaya devam ediyoruz. portakal kabuğu rendesini ilave ettikten sonra yavaş yavaş unu,kabartma tozu ve vanilyayı ilave ediyoruz.hamurumuz kek kıvamına gelince 1 kaşık un ilavesine buladağımız üzümleri ekliyoruz ve kaşıkla karıştırıyoruz.
  3. hamurumuzu kek kalıbına döküp, 175 derecede önceden ısınmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. (kürdan testini geçene kadar.) afiyet olsun...

15 Kasım 2011 Salı

sütlü irmik helvası

istanbul'da çok soğuk bir hava var.bu soğuk havalarda ne zaman dışarıdan sıcacık evime gelsem hemen aklıma van'da çadırdaki kardeşlerimiz geliyor. Rabbim ne olur onların yardımcıları ol, en yakın zaman da onların da böyle sıcak evlere girmelerini nasip et diye dua ediyorum.

böyle soğuk havalarda canım evde sürekli birşeyler atıştırmak ister. haftosunu gelecek misafirimizi olduğu, hem de çok fazla vaktim olmadığı için irmik helvası yapmaya karar verdim. eğer siz de hem tatlı birşeyler olsun hem de çok fazla vakit almasın diyorsanız lezzetli bir tatlı denemenizi tavsiye ederim.

malzemeler:
  • 250 gr irmik
  • 2 su bardağı şeker
  • 2 su bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • 50 gr tereyağ
  • arzuya göre ceviz veya dolma fıstığı
hazırlanışı:
  1. süt, su ve 1,5 su bardağı şeker küçük bir tencerede ateşe koyulur. şeker eriyene kadar karıştırılır
  2. başka bir tencere de tereyağ ve cevizler orta hararetli ateşte sürekli karıştırılarak pembeleştirilir. pembeleşen cevizlerin üzerine irmik eklenir ve kısık ateşte hafif koyu pembe renk alana dek sürekli karıştırılarak kavrulur.
  3. kavrulmuş olan irmiklerin üzerine kaynamakta olan şerbet dökülür ve 1taşım kaynatıldıktan sonra tencerenin kapağı katılır.böylece irmiklerin tüm şerbeti çekmesi beklenir.
  4. tüm şerbeti çeken irmiklerin üzerine yarım su bardağı toz şeker dökülür ve karıştırılır. tekrar tencerenin kapağı kapatılır ve ılınana kadar beklenir. arzuya göre üzerine tarçın serpilerek servis edilir. afiyet olsun...

13 Kasım 2011 Pazar

fırında tavuk şiş

bu akşam sizinle hem çok kolay hem de çok lezzetli bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum. eşim tavuğu o kadar çok seviyor ki anlatamam. bana  da farklı şekillerini denemek düşüyor. bu yemek bizim evde sıklıkla pişirdiğim ve severek tükettiğimiz bir yemek. genellikle sadece göğüs etinden yapılıyor ama ben çok kuru olmasın diye içerisine bir tane de tavuk but doğratıyorum.

eğer çok fazla vaktiniz yoksa ve güzel bir akşam yemeği yapmayı istiyorsanız kesinlikle denemenizi tavsiye ederim. malzemeleri kişi sayısana göre ayarlayabilirsiniz. afiyet olsun...

malzemeler:
  • 1 adet kemiksiz göğüs eti (yarım göğüs + bir kemiksiz but)
  • 1-2 adet domates
  • 2 adet sivri biber
  • 1 yemek kaşığı biber salcası
  • 2 yemek kaşığı sıvı yağ
  • tuz
  • pul biber
  • 1 çay bardağı sıcak su
  • çöp şiş
hazırlanışı:
  1. öncelikli olarak iri kuşbaşı doğranmış etlerimizi derin bir kabın içerisine alıyoruz ve üzerine sıvı yağ, biber salcası (ben yazın hazırladığım kırmızı biberli domatesli sosu kullanıyorum) tuz ve pul biberi ekleyip karıştırıyoruz en az 30 dak. buzdolabında bekletiyoruz.
  2. biberlerimizi ve domateslerimizi şişe dizebilecek şekilde doğruyoruz ve arzu ettiğimiz şekilde çöp şişlere tavuklarımızla birlikte diziyoruz. ve fırın tepsine yerleştiriyoruz 1çay bardağı kadar sıcak suyumuzuda ekliyoruz.

  3. sonra tepsimizin ağzını sıkıca folyo kağıdı ile kapatıyoruz. (bu işlem çok öenmli sıkıca kapatmamız gerek) tepsimizi daha önceden ısıttığımız 200 derece fırında yaklasık 30 dak kadar pişiriyoruz. daha sonra folyo kağıtlarını açıp tekrar fırına koyuyoruz ve kızarana kadar 10 -15 dak kadar pişiriyoruz.(bu arada fırında ki etlerimizi servis maşası yardımı ile altüst edebilirsiniz böylece her tarafı güzelce kızarıyor.) sıcak olarak servis yapıyoruz. afiyet olsun...

12 Kasım 2011 Cumartesi

pastane poğaçası

haftasonu kahvaltısı için kaçırmıyacak bir poğaça. tıpkı pastanelerde satılanlar gibi oluyor. bu sabah kahvaltıya gelen erkek kardeşim, halam ve kuzenlerim için yaptım. mayalanma süresi biraz fazla ama bu lezzet için beklemeye değer. fırından çıkmış sıcacık pastane poğaçası, bir bardak çay ve neşeli sohbetler eşliğinde yapılan uzun kahvaltılar.

malzemeler:
  • 250 gr tereyağı
  • 30 gr maya
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 tatlı kaşığı şeker
  • 1 yumurta
  • 1 su bardağı ılık süt veya su
  • aldığı kadar un
  • üzerine yumurta sarısı
  • içerisine maydonoz ve beyazpeynir
hazırlanışı:

maya süt ile eritilir. bir kapa un hariç diğer malzemeler eklenir karıstırılır. 1 su bardağı un eklenir maylı sut eklenir karıstırılır. ele hafif yapışan bir hamur yapılır yarım saat mayalanır. tekrar yoğurulur. poğaça sekli verilir. tepsiye dizilir 1 saat mayalanır. yumurta sarısı surulur. önceden ısınmıs 185 derecede pisirilir.afiyet olsun

11 Kasım 2011 Cuma

yağmurlu istanbul ve üzümlü çay kurabiyesi



herkese güzel bir haftasonu olmasını diliyorum.soğuk, puslu, birazcıkta yağmurlu bir hava var istanbul'da. benim gibi kişiler için tam evde olup çayını yudumlayıp sımsıcacık battaniyeme sarınıp uzun uzun kitap okuma günü:) eğer işim yoksa bir yerlere yetişme telaşı yaşamıyorsam böyle havaları çok seviyorum. bugün de aynen anlattıklarımı yaptım. öğleden sonra ne zamandır yapmayı düşündüğüm üzümlü cevizli çay kurabiyelerini yapmaya karar verdim. hemen mutfağa gidip güzelce hamuru yoğurdum ve kurabiyelerimi hazırladım. fırından mis gibi kokular yayılırken yeşil çayımıda demledim ve işte sonuç.

şimdi üzümlü kurabiyenin tarifine geçebilirm.ağzınızda dağılan mis gibi ceviz kokan ve üzüm tadi eşliğinde çok lezzetli bir kurabiye oldu. afiyet olsun...

malzemeler:
  • 125 gr tereyağı
  • 1 çay bardağı sıvıyağı
  • 2 yumurta
  • 8 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • 3,4 – 4 su bardağı un
  • kuru üzüm
  • iri çekilmiş ceviz içi
 hazırlanışı:
  1. yumurta sarısının biri üzerine sürmek için ayırıyoruz. kalan tüm malzemeleri karıştırıp azar azar unu ekliyoruz. elimize yapışmayan yumuşak bir hamur elde ediyoruz.
  2. istediğimiz şekli veriyoruz ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.üzerlerine yumurta sarısını sürüp 170 derece ısınmış fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz.afiyet olsun...

bayramdan kalanlar

çok güzel keyifli bir kurban bayramı geçirdik. bu bayram daha önce hiç yaşamadığım bir duyguyu yaşadım. kurban etlerini dağıtırken gerçekten ihtiyaçlı olan bir kimsenin yüzündeki mahcubiyeti, sevinci, unutulmamış olmanın heyecanını ve minik bir kızın şekere uzanan eliyle birlikte aslında onun minik yüreğine dokunmanın güzelliğini yaşadım. daha önceleri bu görüntüleri hep izlemiştim ama gerçekten çok farklıymış.

sabah kayınvalidemlerde kahvaltıyla başlayan bayram sabahımız. aile büyüklerini ziyaretimizle devam etti. o gün akşma kadar ne kadar çok gezdiğimizi anlatamam. ve tabi ki bayram tatlılarını.


kayınvalidemin yaptığı bayram tatlısı. onlar buna sarıburma diyorlar. muhtemelen yörelere göre farklı isimleri vardır. çok güzel bir tatlı oluyor.buna şerbet dökülmeden yapılıyor içerisinde bol ceviz ve toz şeker var çıtır çıtır hafif bir tatlı oluyor. biz çok seviyoruz.

bayramın ikinci günü ailemi ziyaret etmek için yenikapı'dan feribotla bursa'ya yola çıktık.

ve annemlerin bizim için hazırladıkları nefis yemekleri tatlıları ve bol muhabbetli sofraları geride bıraktık.


bahçede odun ateşinde pişen kavurma

bahçede yetiştirdikleri kabakları annem bu bayram odun ateşinde ki fırında pişirmiş çok nefisti


halamların ve bizim de bulunduğumuz kalabalık bayram soframız

babamın odun ateşinde ki kazanda pişirdiği bahçeden toplanan mısırlar

kardeşlerimle birlikte gittiğimiz Fatih Sultan Mehmet bulvarında ki tatlıcı gerçekten harika tatlıları var.


tabii su böreklerini de unutmamak gerek




eşimle birlikte annemlerin evin arkasında ki yolda yaptığımız sonbahar yürüyüşleri ruhumuzu dinlendirdik
annemin yaptığı babamın ise odun ateşindeki fırında pişirdiği enfes ıspanaklı kol böreği


sona akşam eve dönmeden önce hep birlikte yediğimiz akşam yemeği menude haşlama et vardı.


ve son olarak kalabalık, bol muhabbetli, anne sofralarında sonra bu da bayramın son günü çekirdek aile olarak yaptığımız kahvaltımız.

bizim bayram tatilimiz çok keyifli ve bol gezmeli olarak geçti umarım herkesin tatili böyle güzel geçmiştir.

6 Kasım 2011 Pazar

mutlu bayramlar

herkese şeker tadında mutlu,sağlıklı huzurlu bayramlar diliyorum. güzel dileklerimizin, dualarımızın  kabul olduğu ve sevdiklerimizin yanımızda nice bayramlara ulaşmamız dileğiyle...

4 Kasım 2011 Cuma

tavuk haşlama

herkese hayırlı cumalar. bugun sizlerle hem çok kolay, pratik hem de hafif bir yemek tarifi paylaşmak istiyorum. eğer diyet yapıyorsanız ya da akşam yemeklerini oldukça hafif tutma fikrindeyseniz bu yemeği denemenizi tavsiye ederim. yanında bol bir salata ile çok güzel bir öğün oluyor.

yemeği bütün tavuk kullanarak yapabileceğiniz gibi sadece buttan ya da göğüs etinden de yapabilirsiniz.

malzemeler:
  • parçalara ayrılmış bütün tavuk
  • 1 adet havuç
  • 1 adet orta boy patates
  • 1 küçük soğan
  • 3 diş sarımsak
  • 3-4 adet tane karabiber
  • 2-3 dal kereviz sapı
  • 3 bardak su
  • tuz
hazırlanışı:

tavukları güzelce yıkayıp düdüklü tencereye alın üzerine doğradığınız havuçları, patatesleri, soğanı, sarımsakları ve kereviz saplarını ekliyoruz. son olarak karabiberi tuzu ve suyu ekliyoruz ve düdüklümüzün kapağını kapatıyoruz ve yaklaşık 20-25 dak kadar pişiriyoruz. sıcak olarak servis yapıyoruz. dilerseniz üzerine pul biber ekleyerek servis yapabilirsiniz. afiyet olsun...

not: ben kalan tavuk suyunu süzgeçten süzdükten sonra küçük kaselere koyup buzlukta donduruyorum. daha sonra çorbalara katıyorum hem besleyici oluyor hem de lezzetli

3 Kasım 2011 Perşembe

kitaplarım çiçek açtı:)


resimde görmüş olduğunuz sevimli çiçekler benim keçelerden hazırladığım kitap ayraçların. sevdiklerime hediye etmek için, okuduğum kitapları neşeli hale getirmek için hazırlıyorum bu güzellikleri. bazen de okuduğum kitabın renklerine uygun tasarlayıp o şekilde kullanıyorum. istediğim renk ve boyuttaki keçeleri birleştiriyorum ve evde ki boncuklarla süsyelip slikon tabancasıyla yapıştırıyorum. hem yapımı çok kolay hem de hediye ettiğiniz kişilerin çok hoşuna gidiyor.

bayram öncesi sevdiklerinize sımsıcak bir tebessüm yaşatmanız için değişik bir fikir olsun istedim:)

2 Kasım 2011 Çarşamba

mini pizzalar

herkese mutlu, güzel bir gün diliyorum.evet yine sayfamı ihmal ettim ama ülkemizde yaşadığımız üzücü olaylar sonrası yeni tarifler yazmak hiç içimden gelmedi.önce şehit verdiğimiz 24 askerimiz. onların acısı geçmeden Van'da yaşanan deprem ve ardından gelen bir sürü üzücü haber. bu yaşananlardan dolayı hiç yeni tarifler paylaşmak istemedi canım. İnşallah bir daha böyle üzücü olaylar yaşamayız.

pazar sabahı kahvaltısını erkek kardeşimle birlikte yaptık.sıcak sıcak fırından yeni çıkmış bu pizzalarla birlikte güzel muhbbetli bir kahvaltı yapmış olduk.gerçi diğer kardeşlerimizin anne ve babamızın da bizimle birlikte olmasını çok istedik ama olmadı. biz de onları telefonla arayarak kahvaltı soframıza davet etmiş olduk:)

bu pizzaları ilk iki hafta önce kahvaltıya gelen arkadaşlarım için denemiştim. fotoğraflarını çekemeden bittiği için paylaşamadım.pastanelerde satılan minik pizzaların tadında mis gibi yumuşaçık oluyorlar. tarifini nereden bulup defterime yazdığımı hatırlamıyorum ama iyi ki yazmışım. asıl tarifte mahlep kullanılmıyor ama ben ekledim çok güzel oldu eğer mahlep tadını seviyorsanız eklemenizi tavsiye ederim. minik minik oluşları biraz zaman alabiliyor eğer zamanın yok diyorsanız hamuru yazlanmış fırın tepsisine elimizle açarak yayabilir ve malzemeleri üzerine ekleye bilirsiniz.

malzemeler:
  • 1 su bardağı erimiş yağ (yarım paket tereyağ + su bardağını tamamlıyacak kadar sıvı yağ)
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 ölçü yaş maya (ben instans maya kullandım)
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1çay kaşığı mahlep
  • aldığı kadar un
  • 1 yumurta sarısı
üzeri için:
  • sucuk
  • 2-3 adet domates
  • 4-5 adet sivri biber
  • 12-15 adet çekirdekleri çıkarılmış zeytin
  • bir dilim beyaz peynir
  • 1 kase rendelenmiş kaşar peyniri
hazırlanışı:
  1. sıvı yağ, süt, toz şeker, tuz güzelce karıştırılır ve azar azar instans mayayı karıştırdığımız un eklenir. kulak memesi yumuşaklığında bir hamur elde edilir.
  2. hamurdan küçük parçalar kopartılır ve çay tabağı büyüklüğünde elimizle açılır oratası düzeltilir.yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizilir.tüm hamuru aynı şekilde açıp tepsiye diziyoruz.
  3. hamurlarımızın üzerine hazırladığımız sucukları, küp küp doğradığımız domatesleri, sivri biberleri, zeytinleri ve minik minik kestiğimiz beyaz peynirleri yerleştiriyoruz. yumurta sarısını da sürdükten sonra 15 - 20 dak. tepside mayalanmalarını bekliyoruz.
  4. 170 derece ısınmış fırında üzerleri kızarana kadar pişiriyoruz. tepsimizi fırından çıkartıp pizzalarımızın üzerine rendelediğimiz kaşar peynirini paylaştırıyoruz ve yeniden fırına veriyoruz. kızarana kadar bekliyoruz. sıcak servis yapıyoruz afiyet olsun...